Merhaba,

VHF/UHF el cihazları ile ulaşabileceğiniz menzil, bir çok etkene bağlı. Ama bir sınırı var. Buna da "line of sight", ufuk çizgisi deniyor. VHF/UHF sinyalleri doğrusal olarak yayılır (her yöne) ufukta kaybolur. Aslında kaybolmaz, çizgisel olarak devam eder, ancak ufuk çizgisi ötesinde sinyalin alınabilmesi için epey yüksek bir konumda olmak gerekir, kule olması gerekir veya işte uzayda bir noktada olmak gerekir.

https://i2.wp.com/www.k0nr.com/wordpress/wp-content/uploads/2019/02/VHF-Line-of-Sight-Myth.png
(credit: The KØNR Radio Site)

Bu nedenle örneğin yüksek yüksek tepelere kurulan FM radyo vericileri, istediği kadar güçlü olsun, bir yere kadar gider. Bu nedenle örneğin yüzlerce watt belki bir kaç KW'lık bir TRT FM İstanbul istanbul vericisini İzmir'de duyamazsınız.

Fakat burada, ek bilgi olarak şunları da söylemek gerekir. Uzun dalga ve orta dalga ile kısa dalga sinyallerinin yayılımı farklıdır. 

Uzun dalga sinyalleri, eskiden bütün bir ülkeyi besleyecek şekilde yayın yapardı. Ankara Radyosu 200 Khz üzerinden çok fazla KW ile yayın yapardı ve Türkiye'nin bir çok noktasında duyulurdu. O zamanlar, kısa menzilli FM istasyonarı çok azdı. Orta dalga istasyonları, gündüzleri bölgesel olarak dinlenebiliyorken, akşam saatlerinde çok uzak mesafelere erişebilirdi.

Kısa dalga sinyalleri ise atmosfere çarparak dünyamıza geri döner. Kısa dalga yayınları, yurtdışına yönelik yapılır(dı). Türkiye'nin Sesi Radyosu, Almanya'daki vatandaşlarımıza yönelik yayın yaparken, günün değişik saatlerinde menzil değişikliği gösteren frekansları seçer ve yönlü anten kullanır(dı). 

Kısa dalga yayınların yaygın olduğu zamanlarda, her zaman güçlü bir şekilde duyulan Moskova Radyosu için söylenen bir durum da vardı. Kısa dalga istasyonları, esas yayınlarına başlamadan önce bir süre için tanıtım sinyallerini yayınlar. Moskova Radyosu, bu tanıtım sinyallerinin atmosfere çarparak kendilerine geri dönüşlerini hesaplayarak antenlerinin yatay ve dikey yönlerini ayarlayıp, hedef bölgede en net şekilde duyulacak şekilde ayarlardı. Böylece her zaman çok güçlü duyulan bir radyo olmuştur. 

Konumuza dönersek, VHF el telsizleri ve menzilleri konusunda "Practical Boat Owner" sitesinin bazı el telsizlerini inceleyerek bazı sonuçlara vardıklarını görüyoruz. Sitede, incelemenin sonunda küçük bir tablo yer almaktadır. Bu tabloda incelenen el telsizlerinin menzili belirtilmiştir Ortalama rakam. 5 deniz mili olarak belirtilmiş (8 km civarı).

Practical Boat Owner test sayfası https://www.pbo.co.uk/gear/pbo-tested-10-handheld-vhf-radios-44934
KD4SAI'nin "VHF/UHF Line of Sight Calculator" sitesinde küçük bir hesap makinesi var.

KA4SAI hesap makinesi https://www.qsl.net/kd4sai/distance.html

Buna göre deniz seviyesinden sadece 10 metre yükseklikteki istasyonun menzili sadece 13 km, 200 metre yüksekliktekinin ise 58 km.

Bu nedenle röleler daha yüksek noktalara kurulur.Ne kadar yüksek olursa, ufuk çizgisi o kadar uzaga erişir. TRT vericilerinin hep yüksek tepele kurulmasının nedeni de budur. 

Şehir içinde iki nokta arasında belki doğrudan ulaşamayacaksınız, ancak röleye ulaştığınızda bu iki nokta arasında iletişim kurabileceksiniz.


https://www.rfwireless-world.com/images/VHF-UHF-repeater.jpg

(credit:  RF Wireless World https://www.rfwireless-world.com/)

İstanbul'da en yüksek noktada bulunan rölenin deniz seviyesinden yüksekliği 420 metre. Yukarıdaki hesap makinesine göre ulaşabileceği uzaklık 87 km (teorik olarak).Toplam ufuk çizgisi mesafesi 97 km.

Sadece röleye bağlı kalmamak için, çatıya, mümkün olduğunca yükseğe anten kurmanızda yarar var. VHF/UHF antenleri sonuçta öyle göze batan anten cinsinden değil.

Gelin hesap makinesinin kafasını biraz karıştıralım. Diyelim ki, nasıl olacaksa, bir uçağın üstünde olsun el telsizi. Yükseklik 10.000 metre olsun. Doğrudan menzil 412 km olarak karşımıza çıkıyor. İkinci istasyonumuz da 3.000 metre yükseklikte bir dağın tepesinde olsun. Onun menzili ise 226 km. Toplam menzil ise, yani iki nokta arasındaki mesafe bu durumda 638 km.

Şimdi aklınıza amatör telsiz uyduları ve ama ISS uzay istasyonu gelsin. Yerde ufuk çizgisinde "kaybolur" dediğimiz sinyallerin aslında kaybolmadığını ve uzaya doğru gitmeye devam ettiklerini belirtmiştir. Elimizdeki bir el telsizinin sinyali de bu durumda yerde 5-10 km giderken uzayda yüzlerce kilometreye gidebiliyor. Biz de atmosferdeki uydularla veya uzay istasyonu ile bu şekilde haberleşebiliyoruz. Elbette, işi şansa bırakmamak için yönlü anten kullanmak gerekiyor.

Yine soğuk savaş dönemlerinde Sovyetler Birliği, atmosferde alçak seviyede dolanan bir uydu ile yerden doğrudan izlenebilen televizyonları yapmıştı. Sabit konumlu olmayan tüm uydularda olduğu gibi bu uydu da günün belirli saatlerinde yeryüzünün belirli noktalarının üzerinden geçtiğinden sürekli olarak izlenebilen bir yayın değildi (kaynakları ayrıca ekleyeceğim).

Bir hatırlatma. Uçaklarda, uçak haberleşmesi dışında telsiz kullanılması kesinlikle yasaktır. Elinizdeki telsiz, bir de harmonikleri iyi bastırılmamış filtleri yeterli seviyede değilse..Aklınızdan geçirmeyin bile.

73'ler